Durun lütfen yüklemiyor...

Olaylar

Soykırımına soykırımı demek insan olmanın gereğidir

18:35, perşembe, 16 nisan, 2015
Soykırımına soykırımı demek insan olmanın gereğidir

İsmail Taylan Kaya

-Soykırımı iddialarını tarihçiler tartışsın.-

Hangi tarihçiler? Ermeniler de Müslümanları kesti diyen post-dinci olanlarından mı yoksa emperyalist devletlerin provokasyonları sonucu diye söze başlayan sözüm ona solcu olanlarından mı verelim?

-Arşivlerimiz açık incelenebilir.-

Hangi arşivler? 1915’ten günümüze onlarca kez ayıklanan, sakıncalı evrakları yok edilen veya kozmik odalara saklanan ve bu haliyle bile araştırma amaçlı başvurduğunuzda normal bir insanın erişiminin NASA’nın uzay programıyla Mars’a gitmekten daha zor olduğu arşivler mi? Ayrıca bir soru: soykırımın her aşamasını, saati saatine odasına doğrudan bağlı telgraf hattı vasıtasıyla takip eden Talat Paşa’nın söz konusu olan telgraf görüşmeleri var mıdır arşivlerde?

-Karşılıklı acılar yaşandı.-

Evet, savaşlarda genellikle karşılıklı acılar yaşanır. Fakat homojen bir nüfus elde edebilmek uğruna uygulanan etnik temizlik projelerini savaşla ilişkilendirecek olursak bunu ancak savaş ortamının kaosundan yararlanmak olarak nitelendirebiliriz.

-Millet-i Sadıka ihanet etti.-

Bu söylem başlı başına hatalar içeriyor. Kim sadık, kim değil? Ya da sadık olma ölçünüz nedir? Kuruçay’daki Ermeni veya Perariyos’taki Rum ne yaptı da ihanet etti ve cezalandırıldı? 1915’ten sonraki süreçte Anadolu’dan bütün Hristiyan unsurlar temizlenmeye çalışılmıştır. Ermeni ve Pontos varlıklarının tamamıyla silinmesi bunun kanıtıdır. Bu proje kapsamında yalnızca Ege Rumları o da mübadele sayesinde hayatlarını kurtarabilmişlerdir. Mübadele demişken ırk itibarı ile Türk olan Hristiyan Karamanlılar’dan da bu vesileyle kurtulunmuştur. Hatırlamakta fayda görüyorum.

Ayrıca soykırımından sonra bile sadık olan sadık kalmıştır, sadıktan kastınız olana bitene kör, sağır ve dilsiz olmak ise…

Münib Boya : 1872 Van doğumlu. 1923’ten itibaren 6 dönem TBMM’de milletvekili olarak bulundu.

Berç Keresteci: 1870 İstanbul doğumlu. 1935’ten başlayarak 3 dönem TBMM’de milletvekili olarak bulundu.

Andre Vahram: 1890 İstanbul doğumlu. 14 Mayıs 1950’de DP milletvekili olarak TBMM’ye girdi.

Zakar Tarver: 1894 Eğin doğumlu. 1954-1960 yılları arasında TBMM’de bulundu.

Mıgırdıç Şellefyan: 1914 Adapazarı doğumlu.27 Ekim 1957’de DP milletvekili olarak TBMM’ye girdi.

Hermine Agavni Kalustyan: 1914 İstanbul doğumlu.27 Mayıs 1960 askeri müdahalesinden sonra kurulan Kurucu Meclis üyesi olarak TBMM’de bulundu.

Berç Sahan Turan: 1920 Kahramanmaraş doğumlu.1961-1964 yılları arasında CHP Senatörü olarak TBMM’de bulundu.

Bu eski mebusları ulusalcı kalemler dillerine sakız etmek üzereler. Tek bir sebebi var; bu arkadaşlardan hiç biri “soykırımı” demedi. Neymiş soykırımı diyenlere bütün kapılar açılıyormuş, diaspora yardımcı oluyormuş, makaleleri yedi dile çevrilip kitapları yok satıyormuş. Ben senelerdir soykırım diyorum, kapımın hiç çalınmamasını doğuda yaşayan bir taşra yazarı olmama ve önemsenmediğime bağlıyorum. Şaka bir yana bu argümanın sahibini zamanında sosyalist gençlere Sovyetlerden maaş alıyorlar iftirası atan orantısız zekalardan ayırmıyorum. Soykırımına soykırımı demek insan olmanın gerektirdiği bir erdemdir. Tavsiye ederim, iyi bir başlangıç olur.

3048 | 0
Facebook
kar taneleri
11:00, 28.11.2016
25388 | 0
18:10, 16.03.2016(116190)
12:37, 11.03.2016(27999)